Nevşehir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü

Hacıbektaş Müze Müdürlüğüne Bağlı Müzeler

Hacıbektaş Müzesi (Hacı Bektaş Veli Külliyesi) bağlı birimleri olan Arkeoloji ve Etnografya Müzesi ile Atatürk Evi Müzesi ve Müdürlüğümüz kontrolünde olan Kadıncık Ana Evi ile Bektaş Efendi Türbesi’nden oluşmaktadır. Hacı Bektaş Veli Külliyesi, 13.yy.’da peyderpey yapılmaya başlanmış olup, 20.yy.’ın ilk çeyreğine kadar oluşumunu tamamlamaya devam etmiştir. Külliyenin en eski yapısı Pir Evi’nde yer alan Çilehane bölümüdür.

Horasan’da doğduğu ve eski kaynaklarda adı Sulucakarahöyük olan bugünkü Hacıbektaş’ta Hakka yürüdüğü bilinen Hacı Bektaş Veli, Hoca Ahmet Yesevi Ocağı’nda yetişmiş, daha sonra İran, Irak, Arabistan ve Suriye üzerinden Anadolu’ya gelmiştir. Anadolu’da Gaziantep, Antakya, Kahramanmaraş, Sivas, Tokat, Amasya, Çorum, Yozgat ve Kırşehir’de bulunduktan sonra Sulucakarahöyük’e yerleşen Hacı Bektaş Veli, burada hoşgörü, insan sevgisi ve toplumsal eşitliği temel alan felsefesinin insanlığa ulaştırılmasının sağlandığı bir ana merkez olarak dergâhını oluşturmuştur. (1)

Hacı Bektaş Velî, yaşadığı dönem dikkate alınacak olursa Anadolu’nun Türkleşmesi ve Müslümanlaştırılmasında birinci dereceden rol oynamıştır. Hacı Bektaş Velî’nin en önemli etkisi, Türk kültürünün İslam öncesiyle sonrası arasında güçlü bir köprü oluşturmasıdır. Anadolu’da başlayıp Balkanlara kadar genişleyen Hacı Bektaş Velî düşünce sistemi, Türk kültürünün yaşatılmasında ve geliştirilmesinde önemli rol oynamıştır. Bu etkinin kalıcılığında, Ahmet Yesevî ile birlikte Bektaşî dervişleri önemli roller üstlenmişlerdir. Hacı Bektaş Velî’nin Türk kültürünün sürekliliğini ve yaşamasını sağlayan uygulamalarının başında, Türkçeye verdiği önem gelmektedir. Bektaşilik, Türkçeyi ibadet dili olarak kullanmıştır. Hacı Bektaş Velî ve onun öğrencileri, Türk kültürünün, kültürlerarası mücadelede,  sürekli ve güçlü bir şekilde yer almasını sağlayarak Türkçenin, büyük destekçileri arasında yer almışlardır. Hacı Bektaş Veli’ye ait olduğu genel kabul gören eserleri arasında; Makalat, Fatiha Tefsiri, Besmele Şerhi, Kitabü’l-Feva’id, Makalat-ı Gaybiyye ve Kelimat-ı Ayniyye Nasihatları bulunmaktadır.(2) Ayrıca kerametlerinin anlatıldığı Vilayetname adlı bir eser de vardır.

Külliyeden ziyade bir manzume niteliği taşımakta olan Dergah, 30 Kasım 1925 tarihinde T.B.M.M.’nin 677 sayılı Kanunuyla diğer tekke ve zaviyelerle birlikte kapatılmıştır. (3)

Hacıbektaş Dergâhı (Dergâh-ı Pir) 2 Nisan 1960 tarih ve 4/12832 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’na atfen, Vakıflar İdaresi’nce restore edilmiş ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın 22 Mayıs 1964 tarih ve 1935 sayılı yazısı ile 16 Ağustos 1964 Pazar günü Hacı Bektaş Müzesi olarak ziyarete açılmasına karar verilmiştir. (4)

Hacıbektaş Müzesi; Hacı Bektaş Veli Hazretleri’nin kabrinin de bulunduğu Pir Evi, Bektaşi Tarikatı’nın kurucusu kabul edilen ikinci pir (Pir-i Sani) Balım Sultan Hazretleri’nin türbesinin de yer aldığı Balım Sultan Türbesi, Alevi-Bektaşi erkanlarının yürütüldüğü Meydan Evi, yemeklerin yapıldığı ve Bektaşi öğretisinin verildiği yerlerden birisi olan Aş Evi, misafirlerin konuk edildiği Mihman Evi, eşyaların ve erzakların muhafaza edildiği Kiler Evi, Tekke Cami, Hamam, Ekmek Evi ve At Evi bölümlerinden oluşur. Ancak, Ekmek Evi ve At Evi bölümleri günümüze ulaşamamıştır. Bununla birlikte, üç avludan oluşan Müzenin 1. Avlusunda (Nadar Avlusu) “Allah-Muhammed-Ali”yi simgeleyen Üçler Çeşmesi ile 2. Avluda (Dergah Avlusu) Hz. Ali’yi simgelediğine inanılan “Aslan” heykelinin yer aldığı Aslanlı Çeşme ve Meydan Havuzu ile 3. Avluda  (Hazret Avlusu) Hasbahçe ve Hazire (derviş mezarlığı) yer alır. Bunun yanı sıra Balım Sultan Türbesi önünde yer alan anıtsal “Karadut Ağacı”, rivayete konu olması ve yaşlı olmasına rağmen halen meyve vermesiyle ziyaretçilerin oldukça ilgisini çekmektedir.

Hacı Bektaş Veli’nin misafir edildiği ve bir süre kaldığı ev olarak bilinen Kadıncık Ana Evi, günümüzde ziyaret edilen yerlerden birisi olma özelliğini taşımaktadır. Kesme taşlardan inşa edilmiş olan ev, 13.yy’a tarihlendirilmektedir. Bektaş Efendi Türbesi ise, kitabesinden anlaşıldığı üzere 1603 tarihinde inşa edilmiştir. Türbe, anıtsal bir görünüme sahip olup, ziyaretçilerin ilgi gösterdiği türbelerden birisi olma özelliğini taşımaktadır.

İlçe merkezinde bulunan Sulucakarahöyük’te 1967-1976 yılları arasında yapılan kazılar sonucu ortaya çıkarılan eserler; Eski Tunç Çağı, Hitit, Frig, Hellenistik ve Roma dönemine ait olup, (5) bağış ve satın alma yoluyla müzeye kazandırılmış eserlerle birlikte Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’nde sergilenmektedir. Müze, 1988 yılında ziyarete açılmıştır. Müzenin etnografya bölümünde sergilenen eserler 19.yy. ve 20.yy’ın ilk dönemlerine ait olup, özellikle gündelik yaşamda kullanılan eşyalar sergilenmektedir. Ayrıca, Hacıbektaş taş işçiliğini gösteren vitrin, oldukça dikkat çekicidir.

22 Aralık 1919 tarihinde Hacıbektaş İlçesi’ne gelen Mustafa Kemal Atatürk’ün misafir edildiği ve bir gün kaldığı Cemalettin Çelebi’ye ait ev ise, 2001 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ait bir müze olarak düzenlenerek Atatürk Evi Müzesi olarak ziyarete açılmıştır. Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait mimari izler taşıyan Hacı Bektaş Veli Külliyesi, 2012 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alınmıştır ve Ülkemizde her yıl ziyaret edilen ilk 10 müze içerisinde yer almaktadır.

Kaynakça

1) Hacıbektaş Müzesi Broşürü

2)www.aregem.kulturturizm.gov.tr

3) Hacıbektaş Müzesi Broşürü

4) Bedri Noyan, “Bütün yönleriyle Bektaşilik ve Alevilik”, 1.cilt, Ardıç. Yay. 1. Baskı, 1998

5) “Nevşehir Kültür Envanteri”,  Nevşehir Valiliği Yayınları, 2010

Hazırlayan:Taylan SÜMER, Uzman (Arkeolog), Hacıbektaş Müze Müze Müdürlüğü

(Hacıbektaş Müze Müdürlüğü, Kasım 2018)